TASARIM

ÖNCÜ RUH

Köklü bir gelenekten yeni bir sanat formu oluşturmak.

İnsanlar tarihin başlangıcından beri ahşabı işlediler ve ilkel olduğu kadar ilgi çekici de olan eserler yaptılar - ancak karmaşık Japon sanatı Yosegi bunun bir istisnası olarak öne çıkıyor.

Japon ahşap kakma sanatı olarak da bilinen ve yaklaşık 400 yaşında olan bu zarif ve yoğun emek isteyen dekoratif ahşap işleme sanatı, farklı renklerdeki ahşap parçalarının karmaşık mozaik desenler oluşturacak şekilde keskin bir doğrulukla düzenlenmesini içerir.

 

Olağanüstü karmaşıklıkta işlemlerden oluşan ve yüksek tecrübe ve yetenek isteyen bir süreçtir. Bu nedenle bu kendine has sanat formuna olan talep, geçtiğimiz yüzyılda giderek azalmıştır.

Fakat bu sanatı sadece devam ettirmeye değil, aynı zamanda modern bir yaklaşım da kazandırararak dünyaya bu güzelliği anlatmaya kendini adamış biri var.

Ken Ota, Yosegi ahşap işleme sanatının modern ustalarından biri, ayrıca bu sanatın gönüllü elçisi ve yüzyıllar içerisinde kusursuz hale getirilmiş geleneksel tekniklere bağlı, ancak inovatif yaklaşımları da benimseyen bir sanatçı.

"Gelenekleri devam ettirmek istiyorum," diyor Ota, Yosegi'nin doğum yeri olan Hakone, Japonya'da bulunan atölyesinde çalışırken. "Bunu yapmak için ise değişmeli ve yeniliklerden uzak kalmamam gerek. Bu bir "taklit et ya da taklit edil" meselesi değil, aksine kendi orijinalliğimin peşinde koşmak."

"GELENEKLERİ DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUM," DİYOR OTA, YOSEGİ'NİN DOĞUM YERİ OLAN HAKONE, JAPONYA'DA BULUNAN ATÖLYESİNDE ÇALIŞIRKEN. "BUNU YAPMAK İÇİN İSE DEĞİŞMELİ VE YENİLİKLERDEN UZAK KALMAMAM GEREK. BU BİR "TAKLİT ET YA DA TAKLİT EDİL" MESELESİ DEĞİL, AKSİNE KENDİ ORİJİNALLİĞİMİN PEŞİNDE KOŞMAK."

Ken Ota, Yosegi Ahşap Sanatçısı

Yosegi sanatında kullanılan parçalar çok karmaşık ve özeldir ve bu nedenle seri olarak üretilemezler. Seçilen her parça adeta bir "imza" gibi onu kullanan sanatçının tarzını ve zevkini yansıtır.

Ota, Saitama'da bulunan bir teknik üniversitede sanatını kusursuz hale getirmek için yıllarca çalışmış ve ardından Odawara'daki Kiro Atölyesine geçmiş. Eserlerini yaparken ise Hokkaido'dan Okinawa'ya kadar kendi seçtiği 25 farklı çeşit ahşap kullanıyor.

Ota'ya göre, yaptığı ahşap kutular, tepsi ve bardak altlıklarında kullandığı ahşap, sadece bir hammadde değil, her bir parçanın değerini ve özelliğini vurgulayan bir gösterge niteliğinde.

 

"Ahşap haline getirilmiş ağaçların kesilmeden önceki yaşamlarına saygı göstermek istiyorum." diyor. "Diğer konulara da yaklaşımım aynı ancak elimdekiyle yetinmek istiyorum. Her ahşabın kendine özel bir karışımı ve şekli vardır ve bu size özgürlük ve kendini ifade etme şansı verir ki, bu da yaptığınız işin çekiciliğine katkı sağlar."

Yosegi sanatının en ayırt edici özelliklerinden biri çok fazla zaman istemesi ve olağanüstü bir sabır gerektirmesidir. Günümüzün hızlı ve dijital dünyasında bu her zaman bulunabilen bir özellik değil. Ancak Ota bu durumdan memnun ve bunu kendi sanatının derinliklerini keşfetmek için bir fırsat olarak görüyor.

"Zaman önemli değil," diyor. "Sadece içimdekileri ifade edebiliyor olmam önemli."

KÖKLÜ BİR GELENEKTEN YENİ BİR SANAT FORMU OLUŞTURMAK.

Lexus, doğal ahşabı özenle hazırlanmış desenler haline dönüştürmeye yarayan bu olağanüstü tekniğe verdiği önemle inovasyon ve yüksek kalite işçilik konularında taviz vermez. Lexus bir kez daha gelenek ve teknolojinin zarif birleşimine verdiği önemi gösteriyor.